Domaininizi ve DNS'nizi Siber Saldırılardan Koruyun

Domainler, şirketinizin dijital dünyada bilinirliğinin ve iş hacminin arttırılmasına olanak sağlayan etkendir. Domainler, DNS, dijital sertifikalar, Hosting, e-posta, IP adresi web sitenize ait temel bileşenlerdir.

Domainler, şirketinizin dijital dünyada bilinirliğinin ve iş hacminin arttırılmasına olanak sağlayan etkendir. Domainler, DNS, dijital sertifikalar, Hosting, e-posta, IP adresi web sitenize ait temel bileşenlerdir.

Bu bileşenlerde güvenlik kurallarına uyulmaması halinde, siber saldırı yapmak isteyenler web sitelerinizi para kazanmak için yönlendirebilir, spam yapmak için e-postanızı kullanabilir veya mail alışverişini kesebilir, ağınıza girerek kimlik bilgilerinizi veya size özel tüm bilgileri kopyalayabilir veya toplayabilirler. Bu durum, şirketinizin güvenilirliği ve prestiji üzerinde olumsuz etkiler doğurabilir, gelir kaybı yaşamınıza yol açabilir. Şirketinizin, Genel Veri Koruma Yönetmeliği (GDPR), KVKK ve diğer kanunlar aracılığı ile mali cezalar almanıza neden olabilir.

Domain ve DNS güvenliğinde, söz konusu tehditleri azaltmak için dört güvenlik katmanına dikkat edilmelidir.

1. Kurumsal bir hizmet sağlayıcısıyla çalıştığınızdan emin olun.

2. Yalnızca Domain ve DNS yönetim sistemlerinize güvenli erişim sağlayan kayıt şirketiyle çalışın.

3. Tüm kullanıcı izinlerinizin kontrol edildiğinden ve yönetildiğinden emin olun.

4. Gelişmiş Domain yönetimini kullanın

Gelişmiş Domain Yönetimi ne gibi faydalar sağlar?

İlk olarak, Domain kayıt işlemi gerçekleştirildiğinde yetkiliye ait mail adresine Register firması tarafından doğrulama maili gönderilebilir. Domain ile ilgili tüm yetkiler kayıt eden kişiye ait olup, Domainin çalınmasını engellemek için hırsızlık koruması adı altında transfer kilidi koyabilir. Domain transferi esnasında transfer kilidini ancak yetkili kişi açabilir. Bu durum transfer esnasında girildiğinden DNS'in değiştirilemeyeceği anlamına gelir. Böylece Domainin, DNS'inin uygun kimlik doğrulama olmadan değiştirilemeyeceğinden emin olmanın oldukça güvenli ve etkili bir yoludur.

İkincisi, Domain güvenlik denetimi, DNS sunucuları arasındaki iletişimi doğrulayan DNS güvenlik uzantılarıdır (DNSSEC). Domain ve DNS düzeyinde gerçekleşebilecek üç tür saldırı vardır. Bu tür bir saldırı, önbellek zehirlenmesidir; burada bir saldırgan, sahte bir IP adresi döndürmek için arama sürecinde çözümleyiciyi (örn. ISP) bozarak kullanıcıları sahte bir web sitesi gibi yanlış yere gönderir. DNSSEC'yi dağıtmak, DNS verilerinin gerçekliğini doğrulamak için dijital imzalar kullanarak bu tür saldırıları önler.

Üçüncüsü, Sertifika Yetkilisi Yetkilendirmesi (CAA) vardır. Saldırgan bir Domaine eriştiğinde, mevcut dijital sertifikaya erişebilir veya yeni bir sertifika yayınlatabilir. Bu, sanal özel ağ parolaları, e-posta vb. gibi şifrelenmiş bilgilerin şifresini çözmelerine olanak tanır. CAA, sertifikalarınızın tek düzenleyicisi olarak belirli bir sertifika yetkilisini belirlemenize olanak tanır. Saldırgan yeni bir sertifika almak için söz konusu sertifika yetkilisine gitmezse, istek başarısız olur. Ayrıca, birisinin CAA politikanızın dışında yeni bir sertifika talep etmeye çalıştığını bildirmek için size bir uyarı gönderilecektir. Bu harika bir uyumluluk aracıdır, aynı zamanda da birisi anahtar alan adlarınızdan birinde sertifika vermeye çalıştığında sizi uyaran harika bir güvenlik katmanıdır.

Son olarak, gelişmiş DNS protokolü ise Domain tabanlı mesaj doğrulama, raporlama ve uygunluktur (DMARC). DMARC, DNSSEC'nin yaptığı gibi, ancak DNS katmanında e-posta kimlik doğrulaması sağlar. DMARC, e-posta sahteciliğini önlemede çok etkilidir. Sahte e-posta gönderen kişilerin, gerçekten belirli bir marka veya bankadan gönderiliyormuş gibi göstermelerinin ne kadar kolay olduğunu bilmeniz için e-postanın nasıl çalıştığını öğrenmeniz yeterli olacaktır. DMARC, e-postanın söylediği kişiden geldiğini doğrular. Bu e-posta sahtekarlığı riskini ortadan kaldırmak için anahtar Domainlere DMARC veya diğer gönderen politikası çerçevelerini uygulamak önemlidir.